30 Ağustos 2009 Pazar

3G Budur: Gavurun Gızı Gelemez


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor Bayan Basketbol Takımı, geçtiğimiz ay üç yabancı almıştı takıma. Bunlardan, Brittany Jackson aynı zamanda da modellik yapıyordu. Mynet'in haberine göre, bu oyuncuların tamamı Jackson yüzünden gönderildi. Niçin, Jackson model ve AKP yönetimindeki belediye çıplak basketbolcu istemiyormuş. İyi ama biri çıplaksa hepsi niçin gönderiliyor? Bunlardan biri de Türkiye'nin gediklisi olmuş Marita Ann Payne. Geçen sezon SBK ile çok iyi oynamıştı.

Açıklaması ise Kocaeli Kağıtspor'dan geliyor; "Maddi durumumuz elvermediğinden bu sezon yüzde yüz Türk takımla oynayacağız" yani el alem niçin çıplak basketbolcu almadı bu örümcek kafalılar demesin diye, takıma bu sene yabancı oyuncu alınmadı" diyorlar.

Ha son bir şey; fotoğraflarını gördüm, maçlara vallah da billah da çıplak çıkmıyormuş; aha ispatı.

God?



Başlangıçta Tanrı'nın hiçbir şeyi yoktu.
O da bir şeyler yapmaya başladı.
Toprağı, havayı,
suyu, suda yüzen şeyleri yaptı,
sürüngenleri, bacakları olanları yaptı.
Tanrı kendisini büyüttü.
Sonra bir iki gün içinde ya da bir kaç milyon yıl içinde
insana nefes verdi.
Ve o günden beri hayatı bizden emip alıyor.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Gaçın la gaçın...



21 Ağustos'ta bayanlar 100 metre elemelerinde koşan Samoa'lı Svannah Sani diğer atletlerden farklı görüntüsü ile dikkat çekti. 95,5 kiloluk atlet 100 metreyi 14,23 ile koştu ve “Dünyanın en iyi atletleriyle beraber olmak çok güzeldi. İlerde daha iyi bir derece yapmaya kararlıyım.” şeklinde konuştu.

Sırf meraktan geçen gün 100 metre derecemi ölçüp 13 saniyeyi geçemediğimi öğrendikten sonra kendimden bir kez daha utandım... 70 kiloyum lan ben bi şekilde kıçımı kaldırmayı başarmam lazım.

27 Ağustos 2009 Perşembe

Batı'yı mı örnek alsak lan?



Uzun yıllar AB’nin gündemindeki yüksek enerji israfına neden olan ampullerin yasaklanması 1 Eylül’den itibaren gerçek oluyor.

Yeni uygulamaya göre 120 yıldır kullanılan ‘Edison ampulü’ olarak nitelendirilen klasik ampüller müzelik oluyor. 1 Eylül’den sonra 100 watt ve üzerindeki ampüller mağaza raflarından tamamen kalkacak.

İlk etapta 100 ve 100 watt’ın üstündeki ampullerin her türlü üretim ve satışı durdurulacak. 2012 yılına kadar ise tüm klasik ampuller piyasadan kaldırılacak. Evlerdeki ampuller için ise halihazırda bir yaptırım yok. / mynet


Vatandaş uyuma Avrupa'yı örnek al...

Gerekirse Batı'nın ahlaksızlığını da alalım lan...

Lütfen..

26 Ağustos 2009 Çarşamba

1 Kuruşluk Adam!




"Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara 9. İdare Mahkemesinin verdiği “yürütmeyi durdurma” kararı doğrultusunda, EGO otobüsleri, metro ve Ankaray'da çok binişli kartlarda tek biniş ücretini 1,40 liradan 1,39 liraya, tekli binişlerde ise 1,70 liradan 1,69 liraya indirdi." İHA

Yüzüne karşı "Bir kuruş para mı ulan itoğlu it!" diyemesek de, onluk kart alıyorken sırf gıcıklık olsun diye 10 kuruş para üstünü olay çıkartmam gerekse de aldım

İ. Melih Gökçek'ten 10 kuruşunu kurtarmış bir insanın huzuru var içimde.

Bugün Güneş bir başka güzel parlıyor sanki...

Tembel adam...

"bir tatile çıksam, zımba gibi gelirim"

geçtiğimiz haftalarda, çalışmak istemememin nedenini, yorgunluğa ve tekdüzeliğe bağlıyor; ara verdikten sonra motive olarak geri döneceğimi sanıyordum. haftalık çalışma saatlerinde ömür tüketen tüm carettalar şahidim olsun ki; tatille falan alakası yokmuş. geçen hafta neysem, şimdi de oyum. asil azmaz, bal kokmaz ve tembel asla çalışmazmış.

hiç bir iş yapılmayan ofislere cv'mi bıraktım, üşengeçliklerinden geri bile dönmediler. iş görüşmelerine gidip, hangi işleri yapamayacağımı ve hangi alanlarda tembelliğimi maksimum kullanacağımı belirttim, insan kaynakları müdürü gözlerini bile açamadı miskinlikten. bana sabahtan akşama kadar çalışmayacağım bir yer lazım; gece güvenliği mi olsam? küçük plastik kulübelerinin içinde sabaha kadar çay içen adamlar olur ya, bir de minik televizyonları olur hani? sökülüp de geri dikilmeyen tüm şafaklar şahidim olsun ki; küçük odasında televizyonu olan adamlara hep imrenmişimdir. ben de öyle bir adam olmak istiyorum, hırs da yapamıyorum iş hayatında.

terziye diktirdiği takım elbisesi ve el yapımı kolyesiyle emre beyler geçerken önümden, ben leman t-shirtim ve renkli ayakkabılarımla renk ayarı bozulmuş bukalemun gibi bir köşede hareketsiz bekliyorum. çubukla dürtseler tepki verecek durumum yok, en fazla bir gözümü hareket ettirir "o çubuğu alır götüne sokarım" bakışı yaparım.

sanırım yeni bir hedefe ihtiyacım var, insan kaynaklarında insan kırbaçlayan arkadaşıma akıl danışıyorum, ateşle karşılık veriyor. fotokritik'e girip, "yine mi martı! allah belasını versin, ışığını da bol koysun" diye yorum yazıyorum, siteden atıyorlar. girdiğim her ortamın seviyesini düşürdüğümden, ancak forumlar kabul ediyor beni. binbaşılığa kadar yükseldim birisinde, kurbağaya dönüşen linkleri öperek canlandırıyorum.

türlü şeytanlıklar geliyor aklıma, şarkıları tagliyor, eksik bilgileri internetten bulup üşenmeden yazıyorum ama elim photoshop zıkkımına gitmiyor. öyle ruhumu daraltıyor ki mendebur program, resimleri alıp da sağa sola çekiştiresim bile gelmiyor. insanlığa faydası olacak her hangi bir işe saniyelerime veremiyorken, ufak rüzgarda devrilen bira kutularını üşenmeden yeniden diziyorum (26 tane daha içince bitecek ablası).

bu kadar yazacağına, iki tane çizgi çizsen kötü mü olur oğlum? şukela olur ama çizemiyorum ki. beynimin proje ile ilgili kısmına ben yatarken leblebi tozu doldurmuşlar, tıkanıklık yapıyor. bir tane fikir geçmiyor oradan. yazarak para kazanmanın yolu olsa hiç uğraşmayacağım kesitle, planla ama daha yazıyı toparlamaktan acizim.

"yazarımız bugün de toparlayamadığından dolayı yazısı elimize geçmedi" altta minik fontlarla "bu hayvanı niye aldık bilmiyoruz".

Hayatımı nasıl sikiyorum?

-kariyer.net [enter]

-[iş arama butonu, şehir, meslek, kıl tüy, o şu bu ara]

-.... [ADSL yavaş, TTNET’e kafam girsin...]

-[Refresh]

-Hah.. Ne lan bu? [Bilgisayardan anlayan, askerliğini yapmış, ehliyeti olan, 4 yıllık üniversite mezunu, ingilizce bilen eleman aranıyor, boş zamanlarında şehir semalarında uçarak gezebiliyorsa şukela olur] Eee iyi lan? Şirket adı ne ola ki? [Skertel Adi. Kom. Ltd. Şti. ]

-Ooo güzel ilan bi başvuralım. [click, CV’yi aç, son bir kontrolden sonra yolla + duruma göre ön yazı ekleştir (Beni işe alırsanız hepinizi datmin ederim, falan filan bol bol yağ çek en iyisi Skertel’dir zaten)][Başvurunuz şirketimizce kayda alınmıştır, sizi asla unutmayacağız, mcx bb Skertel İnsan Kaynakları]

Haydi hayırlısı bakalım...

Derken bir gün telefon çalar...

-Efendim?

+Alo, iyi günler... Skertel İnsan Kaynaklarından arıyorum.

-İyi günler hanfendi.

[Merhaba Gökhan bey, falan filan bizi çok etkilediniz. Bir gün gelin çayımızı için salının önümüzde boyunuzu posunuzu beğenirsek işe alırız sizi]

+Ehe tabii neden olmasın.[Kendini ağırdan satma çabası]

+O zaman şu tarihte görüşmeye bekliyoruz.

“İş görüşmesi, belirtilen tarih saat dakika saniye, şirket kapısı – güvenlik”

*Huuoopp nereye birader?

-Ehhmm, şey ben iş görüşmesine gelmiştim de.

*Kimle?

-Zeynep Hanım.

[Telefon aç, onaylat, şüpheli şahıslıktan beklenen misafirliğe terfi etmiş olmanın dayanılmaz hafifliği...]

*Şurdan git, sağa dön, sonra sol yap, oradan 100 metre ilerle, oradan dümdüz git falan filan ok?

-Sağolunz Varolunz...

“İçerisi”

-Merhaba,ben Zeynep Hanım’la görüşecektim iş görüşmesi için.

~Tabii, şöyle oturun iki dakika sonra burada olur.

-Beklerim tabii[ Beklemek istemiyorum lan ben, hayatımdan iki dakikayı gereksiz stres yaşayarak geçirtiyorsunuz bana...][Üst baş düzelt, kravatı sık, telefonu kapat]

“Zeynep Hanım...”

+Merhaba Gökhan Bey, Ben Zeynep.[Yalandan sırıt]

-Merhaba Zeynep Hanım[Yalandan sırıt] Çok memnun oldum [Uuu beybii... Taş gibiymiş lan...]

+Nasıl kolay bulabildiniz mi?

-Evet, tarif ettiğiniz şekilde gelince çok kolay oldu[At yalanı sikeyim inanı, dolmuşta milletin kafasını siktin burada mı inecem, şurada mı inecem diye]

+Evet sizi şöyle alalım.[Yapay gülücük]

-Tabii[Yapay gülücük][Artık başlıyoruz]

“Mülakat- 1. Bölüm: Başvuru Formu”

+Şu formu doldurun, ben hemen geliyorum.

-Tabii [Formu elinden kapış...]

[İsmin, Cismin, Ne yer ne içersin, Anan Baban Kardeşin, Evin Yurdun, Idı Vıdı, Kimsin la sen???]

[Doldur Gökhan boş yer kalmasın...]

[İstediğiniz ücret?]

[İlk tıkanış... Ne yazsak lan?Yazmasak mı? Neyse karalayalım bişeyler, benim için önemli olan Skertel ile skertmektir der kıvırırız sonra..] [Bir Milyon Dolar + sodekso + akbil]

[Bu formda yazdıklarım yanlışsa cümle alem beni siksin x/y/2009][Çak imzayı]

“Mülakat- 2. Bölüm: Zeynep Hanım’ın Dönüşü”

+[Yapay gülücük][Masaya otur]Nasıl bitirdiniz mi formu?

-Evet buyrun...[Maaş kısmını öyle yapmasa mıydık lan? Neyse iş işten geçti artık...]

+[Ufak bi inceleme, önemli noktalara göz atış] Gökhan Bey şirketimizi tanıyor musunuz?

-Tabii gelmeden önce inceledim hep, süpersiniz lan siz [İtina ile yağ çek]

+Evet, ben yine de biraz bahsedeyim hem şirketten, hem işten.[ Zeynep Hanım nasıl bir şirkette çalıştığını anlatsın, işini yapıyormuş havası gelsin]

-Tabii buyrun.

+Skertel şu kadar personel ile bu kadar yerde bu kadar işe imza atmıştır.[Dikkatle dinle, arada kafa salla, onay ver. Sağdan soldan okuduğun taktikleri uygular falan.]

+Aradığımız pozisyona gelince... Şu işi şöyle yapacak, gerekirse 3 vuracak 1 sayacak, mesai falan takmayacak, işini düşünecek, takım çalışması falan filan hep bunlar bizde olan şeyler, gerekirse süperman bile olabilecek. Teknik bilgi sahibi değilim ama şu bu o da var.

-Evet

+Şimdi sizden bahsedelim.

-Tabii ben şunu bunu yaptım uçtum kaçtım.

+Evet. Şimdi Gökhan Bey, ben sizi takım liderimizle görüştüreceğim.

-Tamam çok teşekkürler[Galiba oldu lan bu iş]

+Memnun oldum

-Bende çok memnun oldum,teşekkürler

“Mülakat 3. Bölüm: Takım Liderini Bekleyiş”

[Zaman akıp gidiyor, Nerede kaldı lan bu herif... Kalemle oyna, ceketin köşesi ile oyna, kravat ile oyna, saate bak, bacak bacak üstüne at 10 dakikada ömründen 5 yıl gitsin]

[Bekleyiş]

[Bari su getirseler de içsek, kurudum amına koyim]

[Bekleyiş]

[Hadi arkadaş, hadi yaa]

“Mülakat- 4. Bölüm: Takım lideri Hayrullah Bey”

&Merhaba, Ben Hayrullah.

-Merhaba, Ben Gökhan.

&[Başvuru formuna profesyonel göz atış] Evet biz şu tarz bir adam arıyoruz, Zeynep Hanım size bahsetmiştir.

-Evet biraz konuştuk.

&[Teknik bilgileri sorgula]Peki Gökhan Bey, şunu sormak istiyorum; sizce şu malı gümrükten çekerken neden böyle yaptık.

-Çünkü en kısa sürede, en az masraf ile bu şekilde alabilirdik

&Hmmmm...

[Adamı etkiledik lan galiba, ahahah helal olsun Gökhan]

&[Forma göz at, maaşa takıl] Maaş konusunda bu rakam beklentiniz mi?

-Şimdi piyasa genel olarak şöyle, ama tabii benim için ilk amaç Skertel Adi. Kom. Ltd. Şti.’de çalışarak tecrübe kazanmak ve kariyerime iyi bir yön çizmek[Para, para, para... Hayrullah bana para ver Allahsız!]

&Hmmm... Gökhan Bey bence görüşmemiz olumlu geçti, ama sizi bir de genel müdürümüz Cemşit Bey ile görüştüreceğim.

-Tabii neden olmasın? Cemşit’le de görüşürüm, CEO ile de görüşürüm, hepsiyle kim varsa görüştürün beni olm!

&Efendim?

-Ehhmm şeyy sesli düşündüm sanırım pardon.

&Anladım, geliyorum hemen bekleyin beni.

-Yolunu gözlüyorum.

“Mülakat- Bölüm 5:Büyük Adam a.k.a Altı Okka Cemşit”

+[Zeynep Hanım gelir] Gökhan Bey sizi Cemşit Beyin makamına götüreyim.

-Tabii hemen.[La noliy?? Nereye gidiyoruz şimdi?]

Kapılardan geç, kordiorlarda yürü, yürü, yürü, yürü, bina bu kadar büyük müydü lan? [Merdivenlerden çık, asansöre bin kapılar açılsın, koridolar geçilsin, telefonlar açılsın, Cemşit’in huzuruna mı gidiyoruz,Barack Obama ile mi görüşecez belli değil aq]

[Altıokka Cemşit ile tanış, el sıkış, buyrun oturun desin, masaya otur]

# Neden bizde çalışmak istiyon yeğenim?

-[Bokunuzda boncuk var] Ehhmm şeyy, Skertel Adi. Kom. Ltd. Şti Türkiye’nin en büyük ithalat-ihracat firmalarından biri bu firmaya yararlı olacağımı düşünüyorum. Kariyerimde de önemli bir parça olacağına inanıyorum

#Bizim şartlarımız şöyle, bunları kaldırabilecek misin?

-[Kafam davul oldu Cemşit bir de sen kafa sikme] Tabii, ben zaten uysal bir insanımdır, şartlara uyum sağlamayı beceririm.

#Evet Gökhan Bey, bence olumlu. Tabii son kararı vermeden önce diğer başvurulara da bakacağız, size bir hafta içinde cevap vermiş oluruz.

-[Ahahah kesin oldu lan bu iş] Tabii efendim, ne demek?

“Şirketten Ayrılış”

[Kapıdan çıkar çıkmaz sigara yak, telefonu aç saate bak, kravatı çıkar rahatla][Sanki işi kapmış gibi sevin][Evden gelen telefona bak, annene ‘Çok iyi geçti, güzeldi’ de(Belki de bininci defa...)]

“Eve Dönüş”

[Görüşmeyi detaylıca anlat][Yemek ye, rahatla, duşa gir, hayal kur falan filan][İlk maaşla şuraya giderim, şunu alırım şunu içerim, serviste şunu okurum, hayal et hayal et hayal et, amına koyim senin başka bi sik yeme][Mutlu uyku, rahat... Huzurlu]

“Haber Bekleyiş”

[Günlerce telefona bak,ha aradılar ha arayacaklar, aha telefon çaldı, tüh o değilmiş... ]

[bekle bekle bekle]

[Herhalde daha tam kesinleşmedi lan, gerçi bir hafta geçti ama...]

“2. Hafta”

$Ne oldu oğlum senin Skertel işi?

-Hacı sorma,hiç aramadılar sonra yattı galiba...

“3. Hafta”

[Aynen başa dön...]

Hayatımı nasıl sikiyorum???

Yazasım var...

Modaya uydum aga başka açıklaması yok bu işin. "Benim de blogum var, aha bak şunu karaladım, hele hele şunu oku hele"insanlar türedi çevremde. "Benim neyim eksik ulan?!" dedim, hatta bu arkadaşlar ile kendimi karşılaştırıp 7 farkı bulmaya çalıştım ama fark neyim yok. Bir yarım "Aç bi blog gönlünce takıl" dedi, bir yarım "Blog senin neyin yarraam" dedi, bir yarım da "uyu uyu yat uyu" dedi. Ben ise 3 yarım olduğumu öğrenmenin şaşkınlığı içerisinde herşeye "Ahıhıh evet, eşoğuleşek" tepkisi verdikten sonra açtım bi blog.

Aklıma ne gelirse yazacan burda anasını satayım. "Yine iş bulamadım lan!" diyecem, amına koyyim diyecem, "Açılasım geldi etnik grup arıyorum" diyecem, "Hatun da erik gibiymiş kütür kütür" diyecem, bu tarz hayvanlıkların yanında ele gelir bişeyler karalamaya çalışacam. "Hayvansın, öküzsün, top olasın" diyenlere de "Oraya gelirsem hepinizi datmin ederim!" diyor ve siftahı yapıyorum hadi hayırlısı.